Eastlakes toplumu işci sınıfı göçmenlerden ve aynı sınıf beyaz Anglo Saxon Avustralya’lılardan oluşunca, tabiki okulumuzda pek akademik statüye sahip değildi. Kimsenin annesi veya babası doktor, avukat, mühendis veya bankacı değildi. Sydney’in bu köşesi bir nevi ekonominin mavi yaka destek hizmetler fabrikasiydı. En başarılılar kendi işini kurabilen esnaf veya küçük işletmecilerdi.
Bizim okuldan mezun olan öğrenciler genellikle teknik koleje yazılıp marangoz, elektrikci, tesisatcı gibi kariyerler seçerlerdi. Kızlar ise sekreterlik, kuaför, yönetici asistanı gibi rollere aday olurlardı. Göçmen aileler tabiki çocuklarına daha iyi bir gelecek arzulayıp, akademik ve profesyonel bir yol izlemeleri için ellerinden geleni yaparlardı. Bizimkiler bana taksitle ansikilopedi almıştı ve üniversiteye girebilme şansımı arttırmak için lise eğitimimi başka bir okulda tamamlamamı sağladılar.
Salt üniversite mesele değildi aslında. Bizim JJ Cahill epeyce yaramaz bir okuldu. Kız öğrencilerin hamile kaldığı, öğretmenlerin kız öğrencilerle ilişki kurduğu, okul sonraları tuvalet bloklarının arkasında kavgaların düzenlendiği bir müessese. Bardağı taşıran olay, bir gün okul sonrası kavga esnasında bir öğrencinin bıçaklanarak ölmesiydi. Bu olaydan sonra ben kendimi Randwick Boys High School’da buldum. Lise yıllarım erkek okulunda yeni Rum arkadaşlar edinerek geçti.
Randwick, şehirin Doğu semptlerinden biridir. Sahile ve plajlara daha yakın ve o yıllarda sosyo ekonomik profili orta direk Avustralyalı. ‘Sosyo’ tarafına bakarsak aslında ‘kro’ olarak tabir edebileceğimiz bir topluluk ve bunun eşliğinde gelen ırkçılık. Bu okulda kavga dövüş olmazdı ama ırkçı laf atmalar Eastlakes ve Mascot’dan çok daha olağandı.
Leave a Reply