1E – Sydney yolcusu kalmasın

Woolongong’da hayat pek kolay geçmiyordu bizim aile için. Henüz iki yaşında olan kız kardeşim bizim odanın önünde karate yapan ve tuğla duvara habire yumruk atan adamdan epeyce tırsmışdı. Gün boyu annem tek başına çocuk bakıyor ve diğer göçmenlerle çamaşırhanede el kol hareketleriyle iletişim kurup bir şekilde günü geçiriveriyordu. Okula giderek ben en azından Avustralya toplumunun içine doğru bir adım atmıştım ve kendi çapımda asimilasyon sürecim başlamıştı.

Babam, demir çelik fabrikasında sürekli yaşanan grevler yüzünden bir çalşıyor, iki evde kalıyordu. Birkaç ay sonra bir baktım Sydney’den bir amca geldi ve bizi Sydney’in Lidcombe semptinde bir Türk ailenin yanına götürdü. Babamın Ankara’dan tanıdığıymış.

Burada çok kalmadık ama bazı şeyler hafızamda kalmış. Bir kere ev sahipleri oldukca temizlik anlayışına uzak insanlardı. Kendileri sabah işe gider gitmez Annem bütün evi baştan aşağı yıkar, süpürür ve silerdi. Evin ön ve arka bahçesi vardı ama çıkmam yasaklanmıştı. Çimler diz boyu ve terkedilmiş bir takım eşyalar, araba parçaları ve çöp serpiltirilmiş bir alandı. Birkaç hafta evde oturup gündüzleri televizyonda siyah beyaz kovboy filimleri izlerdik ailece. Arada bir Babam çıkıp iş başvuruları yapar gelirdi. Fabrika işcisi olarak o yıllarda iş bulmak mesele değildi ve kısa bir süre sonra Babam Holden araba fabrikasında iş buldu ve Mascot semptinde kendi evimize çıkdık. Aylar sonra dönüp dolaşıp ilk başladığımız yere gelmiştik. Sydney Havaalanin bulunduğu Mascot semptinde dört bir köşesinin müstakil, bahçeli yer evlerinin bulunduğu bir semptte, biz küçük tek odalı daireye yerleştik. 

Orta okulda teknik resim dersinde hoca sınıfa sormuştu: İngilizler ilk bu memlekete geldiklerinde niçin aynı İngiltere’de olduğu gibi bitişik, bitişik (terrace house) evler inşa etmişlerdi? Isı yalıtımı, arazi tasarrufu, estetik, ve etkin şehir planlaması gibi tezler oluşturmuştuk. Ancak hıçbiri doğru değildi çünkü Avustralya’da istemedikleri kadar boş arazi ve pırıl pırıl güneşli ve ılımlı iklim vardı. Sorunun cevabı; başka bir yapı yönetmi bilmemeleriydi. Aynen bizimde Ankara’da apartman dairesinde yaşamakdan başka birşey bilmediğimiz için, Sydney’in müstakil yer evleri bir opsiyon bile değildi. Bugüne dek ailem apartman dairesinden başka bir konutta yaşamamışdır. O nesil arkadaşlarıda aynen apartman dairelerinde otururlar


Posted

in

by

Tags:

Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *