Türkiye ve Avustralya eğitim sistemlerini karşılaştırırsak, liseye kadar Türkiye süper bir performans gösteriyor. Türkiye’de öğrencilere çok daha erken yükleniliyor. Ben buraya ilk geldiğimde şaşırmıştım. İlkokul üçüncü sınıf matematik dersleri bizim Türkiye’de birinci sınıfta yaptığımız şeylerdi. Uzun bir süre sınıf birincisi olmuştum. Ev ödevi diye birşey yoktu. Ne kadar doğru bilemiyorum ama burada öğrencilere ne eğitmenlerden, ne de velilerden çok fazla baskı uygulanmıyor. Öğrenci kendisi isterse akedemik hayata daha fazla ağırlık verebiliyor, ya da daha sosyal bir öğrenci hayatı yaşıyor.
2006 yılında sekiz yıl İstanbul macerasından sonra Sydney’e geri dönme nedenlerimizden birisi Türkiye’nin çarpık eğitim sısteminden kaynaklanıyordu. Oğlumuzu evimize yakın olan bir özel okulun ana sınıfına yazdırmıştık. Temiz, donatılmış ve bilinçli bir kadrosu vardı. İlkokul zamanı geldiğinde aynı okulda devam etmiştik. Ancak 3. sınıfa gelene kadar okul ücretleri neredeyse Avustralya’nın yıllık üniversite ücretleri seviyesine gelmişti.
Oğlumuzun daha çocukluğunu yaşamadan bile katı bir akedemik yarışa sokulması o dönem beni düşündürmüştü. Öncelikle eğitim bu kadar pahalı olmamalıydı ve çocuk çocukluğunu yaşamalıydı. Ben Avustrualya’da devlet okullarında ücretsiz eğitim görmüştüm ve rüya gibi bir çocukluk hayatı yaşamıştım. Oğlumunda bu hayatı yaşamasını istiyordum.
Bu bir dünyaya bakış açısıdır. Bazilerimiz sistem içerisinde akedemik ve profesyonel bir yaşam hedefler, ve başarılı bir hayat bu hedef doğrultusunda ölçülür; bazilerimizde başarıyı yaşam kalitesiyle ölçer. Türkiye çok iyi eğitim görmüş bireyler yetiştiriyor. Benim sorguladığım, bu gençler çocukluk ve gençlik yıllarını feda etmeden bunu yapamazmı? Türkiye’de kalmış olsaydık oğlum cocukluğunu bir apatman dairesinde haftanın altı günü ders çalışarak ve yedinci günündede bir dershanede geçirecekti. Sydney’de bir gün ders çalıştı, altı gün çocuk oldu. Mühendis, doktor, avukat olamadı ama isteği doğrultusunda pilot oldu.
Sonuçta oğlum ile birlikte her fırsatta spor oynadık, balığa çıktık ve kamp yaptık. Aradan onyedi yıl geçti ve halen aynı şeyleri yapmaya devam ediyoruz. Güzel bir ilişkimiz oldu. Ben göremediğim ilgi ve yönlendirmeyi oğluma göstermiş oldum. Mutlu olmayacağını bildiğim ortamdan alıp yeni bir mekana taşıyarak yeni bir bakış açısı getirdim. Tabiki bunu salt onun için yapmadım. Eşimle birlikte bizde faydalandık. Bunları da analatacağım.
Universite ve eğitime dönersek, sanırım Türk eğitim sistemi ilk yıllarda daha akademik ve ciddi bir eğitim sağlıyor ama üniversite çağına geldiğimizde Avustralya öğrenciye serbest düşünme olanağını sağlıyor ve hatta talep ediyor. Toplum yapısı itibariyle çok daha egal bir ortam olduğu için genç nesil otoriteden korkmuyor, otoriteyi sorgulamaktan çekinmiyor.
Yirmili yaşlarımda çalıştığım bankadan istifa edip Türkiye’ye dönüş yapmıştım. O zamanlar Türkçem oldukça zayıftı ve İstanbul’da hiç arkadaşım yoktu. Tanışıp ve çok yakın dostluk kurduğum arkadaşım beni Marmara Üniversitesi’nde gerçekleşen bir rock konserine götürmüştü. Ben kendimi müziğe kaptırıp kalabalığın ortasında dans etmeye başlamıştım ve diğer seyircilerde yavaştan bana katılmaya başladı. Konser sonrası arkadaşım benim büyük medeni cesaret gösterdiğimi söylemişti. Pek fazla girişimci bir genç olmadığımdan ötürü, bu yorum bana tuhaf gelmişki halen hatırlıyorum. Sydney Üniversitesi’nde neredeyse her hafta bir canlı konser olurdu ve içip tepinerek bir şekilde enerjimizi boşaltırdık. Aslında birçok öğrenci bırakın utanma hissini, kendilerini bilimum ‘gayri medeni’ durumlara düşürürdü.
Sanırm Türk gençliği 1980’li yıllardan bu yana epeyce değişti ve çok daha serbest düşünen ve davranan bireyler oldular. Tabiki bulundukları toplumsal normlar dahilinde kanatlanıp toplumsal değişime katkıda bulunabiliyorlarmı, bu da ayrı bir konu. 2023 Avustralya’sında, genç nesil kalıplaşmış siyasi haritayı değiştirmeye başladı mesela. İki ana parti dışında daha fazla bağımsız adaylar tercih edilme yönünde. İklim değişikliği ve kadın hakları politikaları üzerinde etkili olmaya başladılar. Gençlerin oyu artık önemseniyor burada.
Leave a Reply